Altı yaşındayım. Bir kış gecesi, yılbaşı sanırım. Anneannemin evindeyiz. Elinde bir yüzük var sanki, anneme uzatıyor, yeni bir hayatın başlangıcı için. Osman Amca…
Bordo, kadife bir elbise dikiyor annemin bir arkadaşı bana. Taburenin üzerine çıkmışım, eteklerini ayarlıyor. Üzerinde beyaz incecik bir dantel kurdele var. Güzel mi güzel elbisem, heyecanımı hala hatırlıyorum.
Nikahtan önce. Öğle uykusundan uyandırıyor Osman Baba beni. Güzel, küçücük bir balık kolyesi elinde, bana özel. Benden sana, diyor. Annemi görüyorum su yeşili gelinliği içinde, kırılgan bir peri gibi.
Hikayemizin başlangıcı böyle anı parçalarıyla dolu. O genç bir yaşta baba olmayı öğrendi benimle, ben de bir babaya sahip olmayı. Harika bir ikili olduk yıllar içinde. Uzun söze gerek yok… İlk altı yılın boşluğunu doldurmaya gelmemişti zaten. Babam olmaya gelmişti, öyle de oldu. İyi ki onunla oldu. İnsanlar sevdiklerine benzermiş zamanla derler ya, bugün görenler torunlarını dedelerine benzetiyorlar artık.
Öte yanda, bir başka babam olduğunu hiçbir zaman unutmadım. O hep vardı, bir yerlerdeydi. Beni görmeye karar verdiği gün hafızamda fotoğraf karesi gibi kazılı. Sekiz yaşında bir kız çocuğu için büyük bir yük aslında. Bugün kızıma bakıyorum, neler hissetmiş olabilirim o gün diye. Bir günde büyümek dedikleri bu olsa gerek. Sütlü kahverengi hırkası ile, süzgün ve mesafeli bakan bir adam var karşımda. Gözlerinin ardında bir sevgi pırıltısı görüyorum ama çok derinde. İstesem de çıkaramam onu. O gün anlıyorum ki, o aslında uzaklarda. Yan yana gelmemizin ne ona, ne bana bir katkısı olmayacak. Bana verdiği bebeği yanımda hafif bir suçluluk duygusu ile eve getiriyorum. Harika bir bebek oysa, konuşuyor yürüyor. Dönüşte salonda sessiz bir kalp çarpıntısı ile beni bekleyen babamı görüyorum. Yürüyen bebeğime öyle tedirgin bakıyor ki, bir daha dolaptan çıkarmıyorum onu. Bugün bebeğimin gerçek sahibi kızım, özgürce oynuyor onunla.
Çocuklar kalpte ve emekte büyüyorlar. Onları dinleyen, akıl veren, duygularını anlayan, kollayan, rahatça ağlasın diye kucağına yatıran, onlara dünyayı tanıtan, yol gösteren, oyunlar sunan, ninniler söyleyen… Böyle anne baba olunuyor. Bu rengarenk bir yumak, seni hayat boyu saran bir gizli kalkan gibi. Biyolojik bağlar anlamını yitiriyor bu kalkanın ardında, sevgi deniyor adına. O kadar eminim ki, çünkü yaşayarak öğrendim.
De ve Do dokuz yaşında. Harika bir babaları var. Her zaman yanlarında, onlarla hayatı paylaşmayı seven bir baba. Do yemek yapma aşkını ondan aldı, De tüm hayvanlara karşı şevkatle yaklaşıyorsa onun sayesinde. Ne bezlerini değiştirmekten gocundu bebeklerken, ne uykusuz kalmaktan. Geceleri korkuyla uyanan birisi olursa kucaklayıp yeniden yatırdı yataklarına. Dokunmanın ve sevgiyi göstermenin önemini hissettirdi onlara. Meraklı olmayı öğretti, nasıl böğürtlen toplanır, kuşlar nasıl yuva yapar; Şikayet etmemeyi öğretti, nasıl yürünür metrelerce, sabahları nasıl erken kalkılır; yeni şeyler denemek neden kıymetlidir; cesur olmayı öğretti, sakin bir ruh hali ile… İyi ki var. İyi ki birlikte sürdürüyoruz bu yolculuğu.
Hayatıma dokunamayan ama varlık sebebim olan, hayatıma dahil olduğu için beni iyi yapan ve hayatımı, çocuklarımı paylaştığım için beni mutlu yapan babalar onlar. Ben onlarla büyüdüm, değiştim. Kalbimin tüm köşeleri onların izleri ile çevrili. Hayat bir serüvense eğer ve babalar bu serüvenin içinde güçlü birer dayanaksa, varlıkları ve yoklukları ile çiziyorlar yolumuzu. Yokluğun da anlamı var, varlığın da.
Bugün her birine farklı biçimlerde teşekkür ediyorum…
De ve Do ‘nun annesi duygu ve düşüncelerini öylesine güzel ifade etmiş ki, varoluşunun ve yaşamındaki değerlerin böylesine bilincinde olan kaç genç anne vardır diye düşündüm. Bu değerli babaları hak eden anne, kendi aile ikliminde yetiştirdiği çocuklarının da bu değerli babalardan nasiplenmesinin yan sıra De’nin değerli babalar gibi bir eşle rastlaşacağından, Do’nun da böyle bir baba olacağından emin olabilir. Her meyve kendi ağacının altına düşer. Babalara verilen bu armağan paha biçilmez.
Çok teşekkür ederim, nasıl duygulandım…
Nasıl güzel bir yazı olmuş , yüreğinize , kaleminize, kelamınıza sağlık.. Her daim birlikte bu yolu yürümeniz dileğiyle, ve tabi ki minik adamınızla beraber 🙂
Çok teşekkür ederim. Kalplerimiz açtıkça büyüyor… Güzel dileğiniz için de amin diyorum 😌
Çok teşekkür ederiz 😊